Loading...
 
tr
Furkan Can
Erkek 28 y.o.
19%

Fotoğraf albümleri

Takipciler

Arkadaşlar

Serkan BEKİROĞULLARI
SEO CEO
Penguen Tasarım VİP
İlkay Yesilyurt
Flaş Haber  7/24
Whordark
sosyallift.com
Elanur KESİCİ
Menekşe ĞEDİKLİ

Projem

Henüz hiç projeler başlamamış
Orhan Yanık
EMİN KARIŞAN
Hüseyin cenk
Bill Watzmanescu
Kai Vaidyaez
Mert
mehmet mengüç
Engin Arayis
Sinan Uzun
Mert karaataş
Simayaliye
Sevgi basık
emre gökdemir
emre gökdemir
B.Söylemez
Mustafa Erbas
Sefa açık
Soner Kırtıl
Maksume sultan
Okan BÜYÜKÇELEBİ
Hüseyin YILMAZ
Hakan temizel
Hasan akkurt
Alikemal Akyasan
Alper Aslanoğlu
Berkay kaya
Müge Anlı
Gönül Dağı
Ebubekir aktaş
Anıl Yıldız
Neşet Altın
Ferid Uluçınar
Mehmet Ilhan
Yuliyan Aleksiev
Neyfel Kahramaner
Hayrettin Karaoğuz
Giyim İlanları
Umut Can
Kara Poyraz
Ramazan tekiş
Ülkü Cantürk
Sotnikova Svetlana
Betül Su
Mehmet Bozkurt
Mehmet Bozkurt
Maşallah Atiş
HasanAkkoyun
Ahmet Furuncu
Sinan Timur
Emre Öztürk
Sevda Yazar
Klinik Danışman
Sevda Gülcan
Erkan sayan
Ümit abaylı
Serhat Arslan
Emin Yaman
Joychen Gersava Cabrera
Ikidamla Gözyaşı
Resul kurnaz
İlginç kullanıcı mı? Bu ek verilerle bu kullanıcı hakkında kendi sonuçlarınızı oluşturun:
Kimseyi engellemedi ya da engellemedi.
24 arkadaşlık isteği aldı ve 10 kabul etti. 14 'i yok saydı ve gözetimsiz olarak bekleyen 0 var.
21 arkadaşlık isteği gönderdi ve 17 kabul etti. 4 göz ardı edildi ve henüz 0 cevapsız kaldı.

Haber Kaynağı

  • birthdays+feed_item_line
    Furkan Can
    Furkan Can
    birthdays+birthday Ocak 06
    0 Beğen 0 Yorum Yap
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    Furkan CanOlivia Jane Wilde'nın Fotoğrafını beğendi
    Life- Like me photo
    33 üye beğendi
    33 Beğen 5 Yorum Yap
    Breanna Perry
    Temmuz 6 '17
    beautiful
    Sarah Kühnel
    Şubat 22 '18
    You are so Beautiful
    Kelley Clithero
    Mayıs 29 '18
    nice good
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    Furkan Can Bu videoyu beğendi Yayınlayan: Whordark
    Mükemmel bir bilim kurgu filmi Türkçe Dublaj iyi seyirler dilerim 💪UMARIM VİDEO HOŞUNUZA GİTMİŞTİR 💪EĞER GİTİYSE BEĞENİN 💪KANALA ABONE OLUN
    2 Beğen 1 Yorum Yap
    Zeynep GÜLPERİ
    Mayıs 18 '18
    Harika bir film teşekkürler
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    5 üye beğendi
    5 Beğen 0 Yorum Yap
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    Furkan CanOlivia Jane Wilde'nın Fotoğrafını beğendi
    I am tikcled pink that I have passed the exam
    29 üye beğendi
    29 Beğen 0 Yorum Yap
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    Furkan CanWhordark'nın Durum güncellemesini beğendi
    Padişah, bir gece rüyasında bütün dişlerinin döküldüğünü, yemek bile yiyemez hale geldiğini görür. Sıkıntı ve elem içinde uyanır. Vezirini çağırıp sarayın rüya tâbircisinin hemen huzuruna getirilmesini emir buyurur.
    Uyku sersemi tâbircibaşı, gözlerini oğuştura oğuştura padişahın yanına gelince, padişah beklemeden rüyasını anlatıp sorar:
    "Tâbircibaşı, bu rüya hayır mıdır, şer midir? Neye işarettir, hele bir söyle."
    Tâbircibaşı biraz düşünür; sonra utana, sıkıla "şerdir, Padişahım" der.
    Padişah yüzüne karşı böyle söylenmesine şaşırmış, adeta küçük dilini yutmuştur. Tâbirci devam eder:
    "Uzun yaşayacaksınız; ama ne yazık ki, bütün yakınlarınızın gözlerinizin önünde birer birer ölüp sizi yapayalnız bıraktıklarını göreceksiniz."
    Bir an sessizlik olur; ardından padişah kükrer:
    "Tez atın şunu zindana, felaket tellalığı yapmak neymiş öğrensin!"
    Tâbircibaşı, yaka paça götürülüp zindana atılır. Padişah bir başka tâbircinin bulunmasını emreder. Huzura getirilen ikinci tâbirciye de rüyasını anlatıp sorar:
    "Hayır mıdır, şer midir?" der.
    İkinci tâbirci de önce biraz düşünür ama sonra yüzü aydınlanır:
    "Hayırdır, Padişahım!" der. "Bu rüya, bütün akrabalarınızdan, yakınlarınızdan daha uzun yaşayacağınıza dalalet eder. Daha nice seneler boyu güzel memleketimizi yüksek adaletinizle idare edebileceksiniz inşaallah."
    Padişahın keyfi yerine gelir, ağzı kulaklarında buyurur:
    "Bu tâbirciyi TÂBİRCİBAŞI yaptım. iki kese de altın verin!

    Padişah, bir gece rüyasında bütün dişlerinin döküldüğünü, yemek bile yiyemez hale geldiğini görür. Sıkıntı ve elem içinde uyanır. Vezirini çağırıp sarayın rüya tâbircisinin hemen huzuruna getirilmesini emir buyurur.
    Uyku sersemi tâbircibaşı, gözlerini oğuştura oğuştura padişahın yanına gelince, pad ... Devamı >>>>

    13 üye beğendi
    13 Beğen 2 Yorum Yap
    Melisa TABUTÇU
    Ocak 24 '18
    Mükemmelsiniz hepiniz mükemmelsiniz de buna inanan kaç kişi
    Ceyda TÜREN Admin
    Ekim 28 '18
    kimse kusursuz değildir
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    Furkan Can Bu videoyu beğendi Yayınlayan: Serkan BEKİROĞULLARI
    Bamsı Beyrek-yerli komedi full izle hd 1080p 2018
    Bamsı Beyrek-yerli komedi full izle hd 1080p 2018
    4 üye beğendi
    4 Beğen 1 Yorum Yap
    Servet Yılmaz Admin
    Ağustos 30 '18
    Film gayet iyi izlemenizi öneririm
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    2 Beğen 0 Yorum Yap
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    Furkan CanSerkan BEKİROĞULLARI'nın Durum güncellemesini beğendi
    DERS ALINACAK HARİKA BİR HİKAYE MUTLAKA OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM ARKADAŞLAR..!!!

    TEK AYAKKABI...
    Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken,sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı.Hem de güçlükle..

    Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti.Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan dışarı fırlayıp:

    - Küçük!. diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika!.

    Çocuk, ona dönerek:
    - Gerçekten çok güzeller!. diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım doğuştan eksik.
    - Bence önemli değil!. diye, atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki!. Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı ya da vicdanı.

    Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
    - Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi.

    Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
    - Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?
    - Çok basit!. dedi, adam. Eğer yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta sakat insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükafat görecekler...
    Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti.

    O güne kadar çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işaret ederek:
    - Baktığın ayakkabı, sana yakışır!. dedi. Denemek ister misin?

    Çocuk, başını yanlara sallayıp:
    - Üzerinde 30 lira yazıyor, dedi. Almam mümkün değil ki!.
    -İndirim sezonunu, senin için biraz öne alırım!. dedi adam. Bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder. Çocuk biraz düşünüp:

    - Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?
    - Amma yaptın ha!. diye güldü adam. Onu da, sağ ayağı eksik olan bir çocuğa satarım.

    Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:
    - Üstelik de öğrencisin değil mi? diye sordu.
    - İkiye gidiyorum!. diye atıldı çocuk. Üçe geçtim sayılır.
    - Tamam işte!. dedi adam. 5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!.
    Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkana girdi. İçerideki raflar, onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek
    - Benim satış işlemim bitti!. dedi. Sen de bana, bunu satsan memnun olurum.
    - Şaka mı yapıyorsunuz? diye kekeledi çocuk. Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?
    - Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş.. dedi, adam. Antika eşyalardan haberin yok her halde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30- 40 lira eder.
    Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları, üzerinden atabilmiş
    değildi. Mutlaka bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek:
    - Bana göre 20 lira yeterli.. dedi. İndirim mevsimini başlattınız ya!..
    Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu.
    Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:

    - Babam haklıymış!. dedi. 'Sakat olduğum için, üzülmeme hiç gerek yok!'
    demişti.
    * Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur,
    * Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,
    * Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur
    * Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir

    DERS ALINACAK HARİKA BİR HİKAYE MUTLAKA OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM ARKADAŞLAR..!!!

    TEK AYAKKABI...
    Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken,sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, ... Devamı >>>>

    Furkan Can beğendi
    1 Beğen 0 Yorum Yap
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    Furkan CanSerkan BEKİROĞULLARI'nın Fotoğrafını beğendi
    "TABURCU niye denir ?

    İşte size ‘’taburcu’’luğun hikayesi…

    Neden Türk hekimleri hastalarını iyileştirdikten sonra ‘’taburcu’’ ederler; ‘’gitsin’’, ‘’evci’’ gibi kelimeler kullanmazlar, hiç aklınıza geldi mi?

    Taburcu kelimesinin çok hüzünlü bir hikayesi vardır aslında.
    Bakın anlatayım dilim döndüğünce…

    Özellikle 1. Dünya ve Çanakkale Savaşı sırasında ülkenin tıp eğitimi veren tek kurumu Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane, hocalarını, öğrencilerini cepheye yolluyor, eğitime ara vermek zorunda kalıyor, binası ise tamamen hastaneye dönüşüyordu. Sadece cephede savaşmakla kalmıyor, savaş olmadığında ya da geride kalan kıdemsiz tıbbiyeliler, direnişte bizzat çalışıyorlardı. İzmir’in işgalinin üç gün sonrası, 18 Mayıs 1919’da, okulda hararetli, hüzünlü konuşmaların yapıldığı, hemen direniş gruplarının örgütlendiği bilinir.

    Daha çok bahsedilecek olay, anlatılacak konu var ancak, söylemek istediğim şudur;

    Ülkede herkes askerdir, eli silah tutan tüm erkekler savaştadır. Gerçek kurumsal düzeyde tek hastane vardır, ülkenin her yanındaki cephelerde tüm hekimler subaydır, askerdir. Yaralılar iyileştirilir, komutan hastalarını, askerlerini dolaşır. Hastanede, kışlada, revirde, cephede çadırda, savaşta. Tabip subay, iyileşenleri, tekrar silah tutabilecekleri savaşa, taburuna yollar, ‘’taburcu’’ eder. Başka hiçbir milletin, ülkenin hastanesinde, hastalar iyileştiklerinde ‘’taburuna yollanmaz, taburcu’’ edilmez. Bazı değerleri, yaşamının içine böylesine sindirmiş başka bir millet yoktur. Başkalarını bilmem ama, taburcu ettiğim her hastada, göğsümün ağlamaklı kabarması bundandır. Ordusunu, askerini, bağımsızlık mücadelesini, silah arkadaşlarını, tüm aziz şehitlerini, yaşamına böyle sindiren başka bir millet yoktur. Bazı olguların farkında olmasak da her zaman, sonsuza kadar bizimle yaşayacaklar…"

    "TABURCU niye denir ?

    İşte size ‘’taburcu’’luğun hikayesi…

    Neden Türk hekimleri hastalarını iyileştirdikten sonra ‘’taburcu’’ ederler; ‘’gitsin’’, ‘’evci’’ gibi kelimeler kullanmazlar, hiç aklınıza geldi mi?

    Taburcu kelimesinin çok hüzünlü bir hikayesi vardır aslında.
    Bakın anlatayım dilim döndü ... Devamı >>>>

    5 üye beğendi
    5 Beğen 0 Yorum Yap
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor
  • Furkan Can
    Furkan CanSerkan BEKİROĞULLARI'nın Fotoğrafını beğendi
    İTALYAN HAKİM, ÖMER MUHTAR'A
    İDAM KARARI VERMEDEN ÖNCE SORAR..

    İtalyan Devleti'ne karşı savaştınız mı?
    Ömer Muhtar: Evet
    İnsanları İtalyan Devleti'ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi?
    Ömer Muhtar: Evet
    İtalya'ya karşı kaç yıl savaştınız?
    Ömer Muhtar: Yaklaşık 20 yıl
    Yaptıklarından dolayı pişman mısınız?
    Ömer Muhtar: Hayır
    İdam edileceğinizi biliyor musunuz?
    Ömer Muhtar: Evet
    Hakim şaşırdı:
    Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü
    Bunu duyan Ömer Muhtar şöyle dedi:
    Tam tersi! Bu, hayatımın sonu için en güzel yol.
    Hakim daha sonra,
    Mücahidlere cihadı durdurmalarını
    Emreden bir emirname yazması halinde
    O'nu beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermek istedi. Bunun üzerine Ömer Muhtar,
    O meşhur sözlerini söyledi:
    "Her namazda Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed(s.a.s.)'in de O'nun resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım, asla yanlış bir şey yazamaz!
    Bizler teslim olamayız.
    Ya kazanırız ya da ölürüz!"
    Biz ölsekte kazanırız ve siz kaybedersiniz.
    Fakat acı olan siz bunu ancak öldüğünüzde anlarsınız ve bunun size bir faydası olmaz..!

    Ömrünü küffara karşı cihad ederek geçiren #‫ÖMER #MUHTAR#‫ŞEHADET'e yürüyüşünün 86.yıl dönümünde saygı ve rahmetle yad ediyoruz..
    #ALLAH CC. #Rahmet eylesin ,mekani #Cennet olsun insaAllah .

    İTALYAN HAKİM, ÖMER MUHTAR'A
    İDAM KARARI VERMEDEN ÖNCE SORAR..

    İtalyan Devleti'ne karşı savaştınız mı?
    Ömer Muhtar: Evet
    İnsanları İtalyan Devleti'ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi?
    Ömer Muhtar: Evet
    İtalya'ya karşı kaç yıl savaştınız?
    Ömer Muhtar: Yaklaşık 20 yıl
    Yaptıklarından dolayı pişman mı ... Devamı >>>>

    4 üye beğendi
    4 Beğen 0 Yorum Yap
    Yorum yapabilmeniz için oturum açmanız gerekiyor

Oy

Verdiğin oy:
Toplam: 3 ( 1 oranlar)
'':
Yanıp sönen efekti
Kaydırma efekti
Değerlendirme: